2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası

Lösemi, damarlarımızda dolaşan kanın yapım yeri olan kemik iliğinin normal olmayan, kök hücrelerin doğurduğu blast isimli kötü hücrelerce istila edilerek kan yapımının duraklamasıdır. Kanın vücutta esas yapım yeri olan kemik iliğimizdeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği ile blast sayısında artış meydana gelmesi sonucunda bu hücreler vücutta hızla yayılarak kemik iliğini, lenf bezlerini, karaciğeri, beyin, dalak ve merkezi sinir sistemini tutmaktadır.
Türkiye’de ise her yıl 175.000 vatandaşımıza kanser teşhisi konulmakta olup, bunlardan yaklaşık 2800’i çocukluk yaşlarında görülen kanserlerdir (%1,5). Lösemiler çocuklarda en sık görülen kanserler olup, Türkiye’de yılda 1000 çocuğumuzu etkilemektedir. Türkiye’de çocukluk kanserleri insidansı gelişmiş dünya ortalamasına benzer oranlardadır.

Çocukluk döneminde yaşanan löseminin belirtileri şunlardır:

- Ateş
- Burun ve diş eti kanamaları
- Kemik ağrıları
- Kansızlık
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
- Morluk

Bu belirtiler sonucunda yapılan kemik iliği, kan, hücre tipini belirleme ve genetik tetkikler sonucunda kesin tanı konur.
Tedavi sürecinde hastaların morallerinin yüksek tutulması da oldukça önemlidir. Çünkü lösemi hastaları kemoterapi tedavisi görürler ve vücutlarındaki zararlı hücrelerin yanı sıra bu tedaviden yararlı hücreler de olumsuz etkilenir. Bu tedaviyi gören hastalarda saç dökülmesi, ağızda ve bağırsakta yaralar açılması ve halsizlik gibi yan etkiler görülür. Bu etkiler de ister istemez lösemi hastalarında moral bo¬zukluğuna yol açar. Bu nedenle hastaların ve ailelerinin hastalık hakkında bilgilendirilmesi löseminin umutsuz bir hastalık olduğu değil aksine iyi bir tedavi ve moral desteği ile %85'lere varan oranda iyileşmenin sağlan¬dığı izah edilmelidir. Lösemi hastalığının grubuna göre başarı oranı değişmektedir. ALL standart risk grubunda başarı şansı % 91’ dir.
Tedavi esnasında ayrıca beslenme çok büyük önem taşımaktadır. Kemoterapinin yan etkileri nedeniyle ağızdan beslenme bozulmaktadır. Ayrıca mide barsak sistemini koruyan mukoza hücreleri de yok olmaktadır. Kolay sindirilebilen, kaloriden zengin, steril beslenmeye dikkat edilmelidir.
Her hastalıkta olduğu gibi lösemi hastalarında da moral desteği büyük önem taşır. Umudun hep yükseklerde olması zorunludur. Yaşam bağları ne kadar kuvvetli olursa tam iyileşme de o oranda çabuk sağlanır.
Uzm. Dr. Sude Hatun AKTİMUR
Hematoloji Kliniği